scmplayer

19 Nisan 2016 Salı

70'lerde Rock ('n Roll baby...)

Black Sabbath, Led Zeppelin, the Rolling Stones, AC/DC, Jimi Hendrix, Eric Clapton, The Who, Queen, gibi efsanelerin sayesinde 1970-80 yılları Şeytan'a tapmak--öhöm Rock'ın yaratıcılık ve popülerliği açısından en verimli geçtiği yıllardır. "Nothing Else Matters" dinleyip Metallica'nın en büyük hayranı olan, Megadeth'den "Abi Tornado of Souls yeaaa gerisi yalan :)))" veya "Kurt Cobain abi, çektiği acıyı müziğine harika yansıtıyor :))) Nirvana mı? O ne ya?" kafasında olan arkadaşların bu yazıda kendileriyle özdeştirebilecekleri tek şey "We Will Rock You'yu bilmeyen mi var ağbi, ehueheu" olacaktır büyük ihtimalle. Ha bi' de Supernatural yüzü suyu hürmetine bir kaç parça dinleyip de maalesef Rock dalına hakim olunmuyor. "Gonna bring it on home" diyor, yazıma başlıyorum. Cue the music bebeğim.

Öncelikle, direk Rock müziği diye bir şey yok tabii. Sadece bir üst başlık. Psychedelic, progressive, southern, blues ve daha bir sürü alt başlığa ayrılıyor. Üstte belirttiğim efsane gruplardan doğru gideceğim neticesiyle, daha çok heavy metal ve hard rock odaklanacağım.

-BLACK SABBATH-


                                  Soldan sağa: Geezer Butler (N.I.B.'deki bass solosu yeter),
                                  Tony Iommi (gitarın tartışmasız Allah'ı), Bill Ward (bateriye
                                  muhafazakar bir ailenin cüretkar kızının eve geç geldiğinde
                                  babasının kemerle vurduğundan daha sert vurur) ve Ozzy Osbourne
                                  (Hani bi' aralar metal dinleyenler satanist, civciv ezerler falan muhabbeti
                                  vardı ya, bilin bakalım kimden çıktı? Evet, Prince of Darkness,
                                  konserde yarasanın kafasını kopartan, balgam içen; sesi çaresizliğin
                                  ve karanlığın en dip noktasını temsil eden deli adam)

BLACK SABBATH. BLACK SABBATH. BLACK SABBATH.

    Metal hakkında ne biliyorsunuz? İsterseniz Slipknot'un bütün albümlerinin tarihlerini ezberleyin, isterseniz gitarda alternate picking yaptınız diye "abi Thrash metal yhaaaa:)" tarzı kafaya girin, bildiğin her şey bu gruptan çıkıyor. Heavy metal'in Godfather'ları: Black Sabbath. En sevdiğim grup olmasıyla beraber Rock tarihinde tartışılmaz bir önemi var bu grubun. Bugün "heavy metal" diye adlandırılan ses, Tony Iommi'nin (grubun gitaristi) fabrikada parmaklarının ucunu kaybetmesiyle başlıyor. Iommi, bütün ailesi akordeon çaldığı için haliyle o da küçük yaşlarında akordeon çalıyordu. Ancak 13 yaşında bastığında ilk gitarını eline aldı. Ve o günden sonra müzik onun ana ilgi alanı oldu. Iommi gruptan önceki hayatında bir fabrikada çalışıyordu ve yavaştan artık o işi bırakıp daha önce ona Birds & Bees grubundan gelen teklifi kabul ettiği için onlarla birlikte Avrupa'yı gezmeye karar vermişti. İşteki son gününde Iommi annesine işe gitmeyeceğini söyler. Annesi ise Iommi'yi meslektaşlarını yalnız bırakmaması gerektiğini söylerek azarlar ve Iommi'yi işte gönderir. Iommi işe gider ve karşısında büyük bir metal kesici aletle karşı karşıya kalır (ehe, ironi). Metal parçaları ileri ittirmek suretiyle kesen Iommi'nin görevi metal parçalarını ittirmekti. Ve birden makine Iommi'nin orta ve yüzük parmağını keser. Bir süre geçtikten sonra Iommi'nin patronu onu ziyaret eder. Iommi'nin bu noktadan sonra hayata bakış açısı karamsar bir viraj almıştır ve bir daha gitar çalamayacağı için kahrolmaktadır. Patronu ona Django Reinhardt'ın gitar çalışını dinletir. Django Reindhart'ın da yüzük ve serçe parmağı felçtir ve buna rağmen olağanüstü bir gitar çalma yeteneği vardır. Bu olaydan sonra ilham alan Iommi, tekrar gitar çalmaya başlar. Parmaklarının ucuna erittiği plastik parçaları yerleştirir ve çalmayı dener. Çalmayı neredeyse imkansız bulur çünkü Iommi'nin telleri hissedememesi ve o zamanda üretilen tellerin ağır ve kalın olması çalmasını bir hayli zorlaştırır. Sonra o da kendine göre bir gitar tasarlamaya başlar. Normal gitar telleri yerine daha yumuşak ve ince olan banjo tellerini takar ve normal teller olmadığı için oluşan "eksik" sesi de gitarı "bass" yuvasına takarak giderir. Iommi'nin amacı talihsizliğini olabildiğince kapatilmek ve "büyük ve ağır sese" ulaşabilmekti. Ki ulaştı da. İşte Black Sabbath'i bu kadar özel yapan ve heavy metal'in oluşmasını sağlayan ses de buydu. Daha sonra Iommi'nin yolu grubun diğer üyeleriyle kesişir ve 1970'de "Black Sabbath" adlı albümleri ile müzik tarihine yeni bir yol açarlar. (Bu konu hakkında güzel bir animasyon:
https://www.youtube.com/watch?v=APTjx79WgcE)

-LED ZEPPELIN-

                                                  Soldan sağa: John Paul Jones (değeri tam olarak
                                          kavranılamamış bass), Jon Bonham (Allah'ım bu adam
                                          çok iyi bateri çalıyor), Jimmy Page (Bu adam içten çalar,
                                          ruhunuza çalar, iki tonluk gitarı belinde taşır), Robert
                                          Plant (ah bu adamdaki ses bende olsa "Way down inside...")

Led Zeppelin. Stairway to Heaven, Whole Lotta Love, Black Dog, Bring it on Home, Ramble On, Heartbraker... ve dahası. Led Zeppelin'in bu kadar sevilmesinin sebebi, büyük ihtimalle "zevk" kelimesinin anlama geldiği her şeyi bu adamların müziğe aktarmasıydı. Page'in ruha hitap eden solo'ları, JPJ'nin ilahi ezgileri, Bonham'in kafanızda "tık tık" eden ritimleri ve o Plant'in, aman Allah'ım o Plant'in sesi. Zamanında bi' Elvis Presley bi' de bu adam bir sürü kız götürüyordu, siz düşünün artık. Rock tarihinin en ama en iyi müziklerinin altında Led Zeppelin'in imzasını görmeniz işten bile değil. Zeppelin'in herkese bu kadar hitap etmesinin bir diğer sebebi ise Page'in her türden ruhu tıngırdatan ses aralığıydı, gerektiği zaman Kashmir kadar ağır, gerektiğinde Bring it on Home kadar sakin, gerektiğinde Whole Lotta Love kadar keskin ve hareketli. Ama Led Zeppelin'i tanımlayan sadece ama sadece bir şarkı varsa o da şüphesiz ki Stairway to Heaven'dır. Led Zeppelin poser'ı olup da "Stairway to Heaven abartı, anca onu dinlersiniz huee" hiç yapmayacağım çünkü bu şarkı zamanla Rock müziğinin bel kemiği olmuştur. Başları sakin ve iplik iplik içinize işleyen, sonra da size hayatta aslında neyin önemli olduğunu gösterir nitelikteki sonu ile klasiktir, efsanedir, Led Zeppelin'dir.

PS: Şimdilik bayağı uykum geldiği için bu iki efsane grubu yazıp bırakacağım. Elbet devam edeceğim çünkü daha lafım bitmedi. Daha Rolling Stones var, AC/DC var, Hendrix var. Sorarlar hesabını yazmazsam. Şimdilik kendinize bir iyilik yapın ve Stairway to Heaven'ı dinleyin.



                             
                                 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder